Yok, böyle olmayacak, ben kalkıp bi' gün yerleşeceğim Buragazada'ya, olacağı o. Git-gel zor oluyor!
Bugün emlakçıya ev sordum, yıllık 8.000 TL'ye bir ev kiralamış, kaporayı almış. Elinde uygun bir ev yokmuş bana göre. Aslında 1.000 TL'ye dubleks bir ev var ama o da bana uymaz. Hadi kirasını çözdüm diyelim, eşyası, ısıtması-soğutması, temizlemesi dert olur. Şöyle nohut oda, bakla sofa bir yer edinmeliyim kendime...
Rüzgar serseme çevirse de ne ilham verici bir yer. Suluboya yapmak geldi içimden. Deniz gri-mavi, rüzgarla ara ara açılan bulutların arasından süzülen güneş ışığı, tekneler, martılar, vapurlar... Uzakta sislerin içinde Anadolu Yakası... Sait Faik boşuna yazmasaydım delirecektim dememiş. Burası adamı şair, yazar da yapar, ressam da...
Pazar sabahı Taksi-metrobüs-taksi-dolmuş ve 9.10'da Bostancı Denizotobüsü İskelesi. Sevgili Serap'la buluşma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder