Salı, Haziran 12, 2012

Yazmadıklarım

Yazmadıklarım hakkında yazmak, kulağa tuhaf geliyor. Zaman zaman yazmadıklarımın beni değiştirdiğini, dönüştürdüğünü, büyüttüğünü hissediyorum. Hem biraz daha kendim oluyorum hem biraz daha "ben"den uzaklaşıyorum.

Bazen daha ilginç bir şey oluyor. Yazıyorum. Deftere veya blog'a. Sonra kendime saklıyorum veya yayından kaldırıyorum. Ama "geçici" yazmış olmak bile yetiyor bana.*

Yazmak böyle tuhaf işte...

*Vakti zamanında aldığım bir kitabı anımsadım şimdi. Kadınlar Neden Yazdıkları Her Mektubu Göndermezler? Kalktım, kitaplıkta buldum. 8 Ekim '97 olarak tarih atmışım, bir de "belki artık gönderirim" diye not düşmüşüm kapak içine... Konusunu hatırlamıyorum, başlığı hâlâ ilginç.